Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Atriyoventriküler Septal Defekt (AVSD)
Normal bir kalpte sağ karıncık, akciğer atardamarına bağlıdır. Bu sayede kalpten çıkan kirli kan akciğerlerde oksijen ile temizlenir ve temiz kan olarak vücutta dolaşır. Sol karıncık ise aort damarına bağlıdır. Yani temiz kan pompalama görevi böyle başarılır. Ancak kimi bebeklerde farklı nedenlerden kaynaklı kalp gelişimi doğru olmaz ve büyük arterlerin transpoziyonu gibi durumlarla karşı karşıya kalınabilmektedir.
Büyük arterlerin transpozisyonunda kalp normal bir şekilde gelişimini tamamlayamaz ve büyük iki damarın yeri birbiri ile yer değiştirir. Yani sağ karıncık aorta bağlı hale gelmektedir ve sol karıncık da akciğer atardamarına bağlıdır. Bu durumda yukarıda anlatılanın aksine sağ karıncığa gelen kirli kan aort ile doğrudan bütün organlara dağıtılır. Yani kan temizlenemeden sürekli kirli kan dolaşımı gerçekleştirilmektedir. Bu hastalığa sahip bebeklerin yaşaması için doğum anında bu hastalığın fark edilip temiz kanın sağ tarafa geçerek aort ile pompalanması için delik açılmalıdır.
Büyük arterlerin transpozisynu doğumda keşfedilmektedir ve genellikle erkek bebeklerde daha çok görülmektedir. Ancak çoğu durumda bu hastalığın neden kaynaklandığı bilinmemektedir. Yapılan araştırmalara göre annenin doğum ve hamilelik sırasında 40 yaşından büyük olması, annenin diyabet hastalığına sahip olması, hamilelik sırasında viral bir enfeksiyon kapmış olması gibi durumlar bu hastalığın risk faktörleri olarak kabul edilmektedir.
Büyük Arterlerin Transpozisyonunda Tanı Nasıl Konur?
Bu hastalığın tanısının konulmasındaki en büyük etken bebeğin ten renginde görülen morarmadır. Bu morarma doğumdan hemen sonra görülebileceği gibi birkaç gün içerisinde de gözle görülebilir hale gelmektedir. Ancak kalpte delik var ise bebeğin morarma miktarı az olacağı için fark edilmesi güçleşebilmektedir.
Tanı için çocuk kardiyolog uzmanı tarafından gerçekleştirilen muayeneden kalpte üfürüm duyulabilir ancak her hastada bu durumla karşılaşılmamaktadır. Kesin tanı ekokardiyografi sonuçlarına göre belirlenmektedir.
Büyük arterlerin transpoziyonu için gerçekleştirilen tedavi yöntemleri farklılık gösterebilmektedir. Ancak kesin tedavi yöntemi ameliyat ile kalp damarlarının değiştirilmesidir. Gerçekleştirilen tedavilerin ve ameliyatların çeşitliliği bulunmaktadır. Bebeğin hastalığının fark edildiği evre, bebeğin yaşı gibi durumlar bu tedavilerin seçilmesine yol göstermektedir.
Tedavi seçeneklerinde hastaların ailesine üç farklı yöntem sunulmaktadır. Bu yöntemler;
Büyük arterlerin transpoziyonu hastalığına sahip ve ameliyat ile bu hastalığın etkisinden kurtulmuş çocukların ve ailelerinin, çocuğun ileriki yaşamında dikkat etmesi gereken unsurlar bulunmaktadır. Ameliyatın kalp üzerinde gerçekleştirilmiş olmasının nedeniyle gerçekleştirilmek istenen sünnet, diş çekimi, diş dolgusu gibi işlemlerde kalbin içinin iltihaplanmasını önlemek için doktor ile görüşüp antibiyotik tedavileri almaları sağlanmalıdır.
Ameliyatın türüne göre bu hastalık sonrasında daha sık kalp aritmisi görülmektedir. Bu nedenle ileride kalp krizi gibi olayların yaşanma riskini düşürmek için hastanın kalp ritmi konusunda düzenli olarak incelenmesi gerekmektedir. Kişi iyileşse dahi düzenli olarak kardiyolog muayenesi gerçekleştirmelidir.
Yorum Yaz