Pulmoner Atrezi

Bebeklerin kalp gelişimi anne karnındayken belirli eksikliklere ya da anomaliliklere uğrayabilmektedir. Bu gelişim problemlerine göre bebeklerde doğumsal hastalıklarla karşılaşılmaktadır.

Pulmoner kapak, pulmoner arter ve sağ venrikül arasında bulunan kapaktır. Çalışma prensibi tek yöne açılan kapılara benzemektedir. İşlevi ise oksijeni az kanın oksijeni tutmasını ve zengin hale gelmesini sağlamak için akciğere açılan bir yoldur. Bu geçiş işleminde sağ ventrikül gevşerken kanın buraya geri kaçmaması için bu kapak kapanır.

Pulmoner Atrezi Nedir?

Pulmoner artezi hastalığı yukarıda anlatılan pulmoner kapağı ile doğrudan alakalıdır. Bu hastalıkta kapakçık açılamaz ve bu nedenle kan akciğere doğru akmaktansa geri ventriküle dolar. Doğumdan önce bebek oksijene ihtiyaç duymadığı için bu hastalık kendini belli edemez. Ancak doğumdan sonra bebeğin kanındaki doğru oksijen miktarının sağlanması için hayati önem taşımaktadır. Bu hastalık her 10,000 canlı doğumdan birinde rastlanıldığı için yaygındır diyebiliriz.

Pulmoner Atrezi Nedenleri Nelerdir?

Bu yeni doğan kalp rahatsızlığı da fetüsün kalp gelişiminin olduğu 8. Haftada gelişmektedir. Bu çocuk kalp hastalığının nedeni tam olarak bilinmemektedir, hastalık genellikle rastlantısal olarak çıkmaktadır. Ancak genetik rahatsızlıklar, kromozom anomaliliği, çevresel etkenler, genetik faktörler gibi faktörler bu hastalığı tetiklemektedir.

Pulmoner Atrezi Bulguları ve Belirtileri Nedendir?

Pulmoner artezi genellikle bebeğin kalbindeki kanın akciğere gönderilmesinde ve kanın oksijen ile temizlenmesinde problem oluşturmaktadır. Bu durumda bebeğin vücudunda sürekli olarak kirli kan dolaşır. Pulmoner artezinin belirtilerinde;

• Bebek her zaman hızlı nefes alıp verme gereği duyar.
• Sık sık ve zorlukla nefes alır.
• Düşük uyaranlara dahi yüksek tepki gösterir.
• Halsizlik, sürekli yorgunluk bebekte sürekli uyku gibi durumlar gözlenir.
• Bebeğin cildi soluk, soğuk ya da nemlidir.
• Bebeğin rengi siyanoz olarak adlandırılan koyu mavi rengindedir.

Pulmoner Atrezi Tanısı Nasıl Konur?

Bu hastalığın tanının konulması için aileler mutlaka bebeği en kısa zamanda çocuk kardiyolog uzmanına götürmelidir. Uzman tarafından gerçekleştirilen ilk muayene ve arkasındaki tetkiklerle kesin tanı koyulmaktadır.

İlk muayene sırasında bebekte görülen morarma, kalpte üfürüm gibi durumlar fiziki olarak görülebilmektedir. Ardından gerçekleştirilen EKG, EKO görüntüleri elde edilir ve sonuca göre doktor tarafından tanı konur.

Pulmoner Atrezi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Pulmoner atrezi tanısı konulmuş bebeklere anında duktus arteriozusu açık tutacak ilaçlara başlanır. Bebeğin hastalığında bulunan pulmoner damarının yapısı, gelişim sırasında başka eksiklik ya da anomalilerin olup olmaması, bebeğin saturasyonu, sağ ventrikülün boyutu gibi farklı durumlara göre farklı tedavi yöntemleri geliştirilmektedir. Ancak tüm bu durumlara bağlı olarak gerçekleştirilen her tedavi yöntemi ameliyattır. Ameliyat dışında bu hastalığın kalıcı olarak tedavi edilmesi mümkün değildir.

Belirlenen ameliyat türü için şu faktörler göz önünde bulundurulur;

• Çocuğun yaşı: Çocuğun yaşı ve gelişim seviyesi en büyük etkendir. Bebeğin acil durumlar dışında belirli bir yaşa kadar beklenmesi gerekmektedir.
• Çocuğu tüm sağlık ve tıbbi geçmişi: bebeğin varsa diğer hastalıkları, önceden geçirdiği ameliyatlar göz önünde bulundurulur.
• Hastalığın derecesi: Hastalığın derecesi gerçekleştirilen ameliyat için oldukça önemlidir.
• Çocuğun spesifik işlem, ilaç ve tedavilere olan toleransı: Tüm işlemlerin bebeğinizin vücudunun kaldıracağı seviyede olması sağlanmaktadır.
• Hastalığın ön görülebilen seyri: Hastalık aciliyet durumunda değilse bebek önce ameliyat için desteklenerek gelişimini tamamlamalıdır.
• Siziz düşünce ve tercihleriniz: Tedavi yöntemi belirlenirken sizin düşünceleriniz, almak istediğiniz riskler göz önünde bulundurulmaktadır. Bu hastalık bir kalp hastalığı olduğu için tedavisinde büyük riskler taşıyabilmektedir.

Pulmoner Artezi Yetişkinlerde Görülür Mü?

Çocukların yanı sıra yetişkinlerde de bu hastalık görülebilmektedir. Genellikle hastalığın kaynağı doğumdan gelmiş ve yetişkinliğe kadar etkili bir tedavi olamamışlarsa yetişkinlik döneminde bu hastalıkla karşılaşılabilir.