İsviçreli lüks saat markası Longines, Küçük DolceVita koleksiyonuna çağdaş ve dikkat cazip bir güncelleme getiriyor: iki farklı metalin bir ortaya gelişi… Seriye yeni eklenen dört model, Longines’in 1927 tarihli dikdörtgen saatinden ilham alan DolceVita çizgisini sürdürüyor. Kasalar paslanmaz çelikten; kurma kolları ise 18 ayar pembe yahut sarı altından. Bu ikili yapı, markanın geçmişine selam verirken, günümüzün çok katmanlı zarafet anlayışını da yansıtıyor.

Kasa seçenekleri ikiye ayrılıyor: pırlantasız şık ve sade ya da 0,456 karatlık 38 adet Top Wesselton pırlantayla çevrili model. Her ikisinde de 21,50 x 29,00 mm ölçülerinde tanıdık bir dikdörtgen form var. Saat kadranları gümüş tonlu, flinqué desenli ve Roma rakamlı. Gösterişli değil; dikkatli bir gözün takdir edebileceği kadar ayrıntılı.

Bilezik kısmı da iki gereçli yapıyı sürdürüyor. Paslanmaz çelikle altın tonlarının istikrarlı geçişi, saatin genel havasını tamamlıyor. Bileğe yavaşça oturması, gösterişli bir dizayndan çok yeterli düşünülmüş bir nesneyi andırıyor. Kadrandaki küçük saniye göstergesi, mavi çelik ibreler ve kabartmalı desenler üzere ayrıntılar, markanın vakte saygılı işçiliğini yansıtıyor. İçeride ise L178 quartz düzenek çalışıyor.
Longines’in “Zarafet bir duruştur” sözü yıllardır pazarlama gereci olarak kullanılsa da, Küçük DolceVita bu fikri biraz daha somutlaştırıyor. Zarafet burada süs değil; oran, materyal ve personellik ahengi üzerinden okunuyor.

Bir bakıma, bu saatler bir geçmiş vaktin lisanıyla konuşuyor. Fakat söyledikleri şey hâlâ geçerli; her şeyin süratli aktığı bir dünyada, yavaş işlenmiş ayrıntılar hâlâ kıymetli.